top of page
Writer's pictureMuhammed Bakır KURT

Historical Evolution of Trade Routes & Their Global Impact and Shaping Role

Savaşlar çok çeşitlidir. Elbette ki içlerinde en kötüsü insanların öldüğü kanlı savaşlardır ki bu tür savaşların kazananı yoktur. Peki başka ne tür savaşlar var dersiniz?


Historical Map

Soğuk savaşlar, siber savaşlar, ekonomik savaşlar, ticaret yolları savaşı gibi daha bir çok savaş vardır ki neredeyse kaybedeni yoktur. Kayıplar kısa sürelidir ve hızlıca telafileri edilebilir.


Tarih ve Coğrafya derslerinden hatırlarsınız, Osmanlı ve diğer Müslüman devletlerin İpek yolundaki hakimiyeti uzun süre boyunca ellerinde tutabilmeleri ve Avrupa'dan gelen haçlı seferlerinin kayda değer bir zafer kazanamaması Avrupalılara yeni ticaret yolları aramaktan başka bir çare bırakmamıştır.

Yenilgiler yeni fırsatların başlangıçları olabilirler. 
 

Coğrafi keşifler sonrası yeni dünya düzeni


Eğer Avrupalılar Müslümanlarla savaşmak inadından vazgeçmeselerdi bu gün dünyanın yarısı belki halen keşfedilmemiş olacaktı. Osmanlı İmparatorluğu'nun İpek Yolu üzerinde vergi alması ve Avrupalıların istedikleri ürünlerin denetlenerek onlara verilmesi, Avrupalı yönetimleri rahatsız ediyordu. Bu nedenle, Asya'ya ulaşmak için deniz yoluyla bir alternatif arayışı başladı. Özellikle güneybatı Avrupa'da denizcilik önem kazandı ve cesur kaptanların yetiştirilmesi için çaba harcandı. Bu, İpek Yolu'na ve kara ticaretine bir alternatif sunmayı amaçlıyordu ki çabalar çok geçmeden meyvelerini verdi.


  • 1419-1427: Portekizli kaptanlar, Atlas Okyanusu'ndaki Madeira ve Azor takımadalarını keşfettiler.

  • 1434 öncesi: Portekizliler, Afrika'nın batı kıyılarına ulaşarak, Ümit Burnu'nun Hindistan'a giden güzergâhını keşfettiler.

  • 1492-1502: Kaptan Kristof Kolomb, Atlantik-ötesi seferlerini gerçekleştirerek yeni kıta olan Amerikayı keşfetti.

  • 1543'e kadar: Portekiz ve İspanya, Japon adası, Sri Lanka ve diğer Asya topraklarının keşfini yaparak, zenginlik getirdi.

  • 19. yüzyılın dördüncü çeyreğine kadar: Avrupalılar, sayısız deniz seferleriyle Amerika, Afrika, Asya ve Okyanusya bölgelerini keşfetmeye devam etti.

  • 20. yüzyılın ilk yarısında: Kutup bölgeleri, araştırma hedefi haline geldi.

Ümit Burnun keşfi Müslüman coğrafyalarından geçen ve büyük bir kısmı Osmanlı hakimiyetinin elinde olan İpek ve Baharat yollarının ve Akdeniz ticaretinin önemini ciddi oranda kırdı. Hint okyanusu önemli bir ticaret bölgesi oldu, elli yıl içinde dünyanın en kalabalık gemi rotaları haline geldi; böylelikle deniz ticaretinde üstünlük Avrupalılara geçti.


Topraklarınız üzerinde şehirler arası veya uluslararası bir yol geçseydi , üzerine benzinlik, restoran, dinlenme tesisi açarak ne kadar karlı bir ticaret elde edeceğinizi tahmin edebilirsiniz. Eğer ki üzerine kurduğunuz tesisler ile güzel bir ticaret yaptığınız o yola, alternatif yeni bir yol açılsa, üstüne daha kısa ve daha ucuz olsa acaba ticaretiniz nasıl etkilenir dersiniz? Hiç şüphesiz çok kötü etkilenir. Global ölçekte olanda aynen bu şekildedir. Bu sefer etkileneler şahıslar değil, milletler olmaktadır.

 

Süveyş Kanalı ile başlayan yapay ticaret yolları


Yaklaşık 350 yıl boyunca Hint Avrupa ticaret yolu Ümit Burnu merkezli devam etti. 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla Hindistan - Avrupa ticaret yolu daha da kısalmasıyla Ümit Burnu da önemini kaybetti.  Artık, Kıbrıs adasının bulunduğu Doğu Akdeniz, önemli bir ticaret denizi oldu.

Süveyş kanalı ile Güney ticaret koridoru (kapak resminde göreceğiniz gibi) ciddi bir önem kazandı. Dünya savaşlarından sonra bir stabiliteye oturmaya başlayan ve artık yeni savaşlara girmekten yorulan dünya devletleri tekelleşme tehlikesi gördüğü Süveyş kanallı merkezli ticaret yoluna alternatif yolları teknolojinin verdiği imkanları ile aramaya ve inşa etmeye başladılar.

Bunlardan ilki kuzeyde Rusya'dan geçen ve bütünüyle kara yolu olan "Kuzey Koridoru". Bununla beraber Hindistan - İran ve Rusya 2000 yılında Kuzey-Güney ticaret koridoru için anlaşmalar yaptı. İran'a ciddi avantajlar sağlayacak ve Türkiye'nin bypass edildiği bir proje.


Aşağıya doğru geldikçe Çin'in Orta Asya, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika ile ticaretini artırma amacını taşıyan "Kuşak ve Yol Girişimi" diğer adıyla "Orta Koridor". Aslında eski İpek yolunun güzergahını canlandırma hedefiyle son 10 yılda (2013'te duyuruldu) 150'den fazla ülke ve uluslararası kuruluşun paydaşı haline geldiği girişim, dünya nüfusunun 3'te 2'sini kapsayan coğrafyada Pekin'in ticari gücünü artırmayı hedefliyor. 


Kuzey Orta ve Güney Ticaret Koridoru
Kuzey Orta ve Güney Ticaret Koridoru

Türkiye'de boş durur mu? Irak kalkınma projesi ile Hint deniz ticaretini Basra körfezinden demir ve kara yolları ile Irak üzerinden 1200 km'lik bir koridor ile Türkiye merkezli olarak Avrupa'ya taşımak hedefinde. 


Irak kalkınma projesi gerçekten çok avantajlı görülüyor. Süveyş kanalına rakip ve hızlı bir güzergâh. Lakin coğrafya kaderdir ilkesi burada da işliyor ki 2010 yılında konuşulmaya başlanan bu konu üzerine 13 yıldır hemen hemen hiç adım atılmış değil. Siyasi istikrarsızlıkların merkezi Irak ile ondan çok da farklı olmayan Türkiye'nin etnik, siyasi, dinsel ve mezhepsel çatışmalar ile kaynayan bir coğrafyada bu projeyi yapmaları ve sürdürülebilir kılmaları realitede çok zayıf gözüküyor.


Dünya durmuyor dönüyor. Devletler yeni yollar için ittifaklar yapmaya devam ediyor. Eylül 2023'te Hindistan Yeni Delhi'de düzenlenen G20 zirvesinde yeni bir ticaret güzergahı daha tanıtıldı. Zirvede, ticaretin artırılmasına, enerji kaynaklarının sağlanmasına ve dijital bağlantının geliştirilmesine yardımcı olacak Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridorunun kurulmasına yönelik Hindistan, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Almanya, İtalya ve Avrupa Birliği arasında Mutabakat Zaptı (MoU) imzalandı.

 

Türkiye'nin dışarda bırakıldığı, "Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru" isimli proje, Hindistan'ın Mumbai limanından kalkan gemilerin Dubai'ye yanaşmasını, buradan da demiryoluyla Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail rotasını takip ederek Akdeniz üzerinden Avrupa'ya bir nakliye rotası şeklinde planlanıyor.


İşte bu yol yeni Ümit Burnu gibi. Bütünüyle Çin'in Orta Kuşak projesinin tesirini kırmak ile Çin'in ilerleyişini durdurmak amacında. Ayrıca Rusya, İran ve Türkiye gibi devletlerin jeo-ekonomik potansiyellerini zayıflatacağı da aşikar. Proje her ne kadar zorlu ve iddialı olsa da projenin bileşenlerinin oldukça güçlü ekonomileri ve güçlü ilişkileri projeyi yapılabilir kılıyor. Hele ki üstüne Amerika'nın küresel politikaları eklenince tadından yenmez bir hal alıyor. Çok büyük ihtimal ile gerçekleşecek bir proje ve uzun bir müddet uluslararası ticaretin yönlendiricisi olacaktır.

 

IMEC projesinin Türkiye'ye olan etkisi


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yeni Delhi dönüşünde bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, "Türkiyesiz bir koridor olmaz. Türkiye, önemli bir üretim ve ticaret üssü. Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda" ifadeleriyle projeye itirazını dile getirdi.

Akabinde Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan: “Türkiye'nin dahil olmadığı enerji ve ulaştırma koridorlarının etkin olması mümkün değildir” demesiyle olayın ciddiyetini hissettirdi.

Ağustos 2023'de Dış işleri Bakanı Hakan Fidan'ın Irak'ı ziyaretinde dile getirdiği Türkiye Irak Kalkınma Yolu projesi daha erken başlayıp bitirilmez ve yüksek avantajlar ile uluslararası ticarete açılmaz ise IMEC projesi dengeleri bozabilir ve Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik buhranı daha da derinleştirebilir.

 

Gelecek 10 yıl içindeki Ticaret yolları savaşı nereye evirilecek?


Çin'in orta kuşak projesi, Rusya ve İran'ın Kuzey-Güney koridoru, Türkiye'nin Irak Kalkınma projesi ve yeni IMEC gibi ticaret yollarının gelecekte hep birlikte var olma potansiyelinin olacağını düşünüyorum. IMEC'in duyurulması, Çin, İran, Rusya ve Türkiye'de ciddi tepkiler ve endişeler ile karşılandı. Son günlerdeki haberlerin yeni ticaret yollarındaki güncel çalışmalar üzerine yoğunlaşması IMEC'in dışındaki ülkelerin konuyla ciddi ilgilendiklerini ve çalışmalarını hızlandırdıklarını gösteriyor. 

Kim bilir belki gelecekte yeni bir teknoloji ile böyle ticaret yolları bütünüyle anlamını yitirebilir. Son zamanlarda büyük zeplinler ile ilgili gelişmeler bana ilerideki dünya ticaretinin zeplinler ile yapılabileceği yönünde izlenimler katıyor.


Yeni gelişmelerden sizleri haberdar etmeye devam edeceğim. Takipte kalmayı unutmayın.


 

Muhammed Bakır Kurt

TV and Digital Advertising Data Quantitative Analyst 

7 yıldan uzun süredir matematiksel modellemeler, istatistiksel çalışmalar ve sayısal analizlere odaklanarak, makine öğrenmesi ve yapay zeka optimizasyonları alanında aktif bir şekilde çalışıyorum. Çalışmalarımdan bazı bölümleri Think on Data bünyesinde yayınlayarak verilerin dünyasındaki güzelliklerin sergilenmesine katkıda bulunuyorum.

2 views

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page